04.04.2014 Ekleme: Blog’un doğrultusunu pazarlama hikayeleri ve kişisel gelişim üzerine olmak üzere güncelliyorum.
Bundan sonra da en az haftada bir güncelleme yapmazsam gelin beni bulun diye de size söz veriyorum. 🙂
(ilk yazım tarihi 26.03.2011)
Evet, merhaba dünya!
Hatta programcıların deyişi ile “Hello world!” -Bill Gates, eski alışkanlıklarından olsa gerek, ilk Twitter mesajını bu şekilde atmıştı. Bense ilk programımı yazarken okuma yazma bilmediğim için ne yazdığımdan çok emin değilim ama bu daha sonra değineceğimiz bir konu olacak.
Uzun zamandır aklımda olan, düşüncelerimi, yaşadıklarımı, hissettiklerimi ve önerilerimi kısaca tecrübe ettiğim herşeyi başkaları ile yapılandırılmış bir şekilde paylaşma hevesimi bir blog üzerinden gerçekleştirmek için ilk sağlam adımı atmış bulunuyorum.
Yukarıdaki cümleden de anlayabileceğiniz üzere uzun cümleler kurmayı seviyorum. Ancak, maddelemeyi de seviyorum, bu sebeple bu blogu oluşturma amacımı detaylandıracak olursak:
1. Yaşadıklarımı paylaşmak
2. Paylaştıklarımla ilgili geribildirim almak
3. Daha iyi yaşamak adına bu geribildirimleri kullanmak
4. Geçmiş tecrübelerimi toplu halde yazmak, yarın öbürgün Alzheimer veya başka bir demans türü ile karşılaşırsam kendimi unutmamak
5. Unutulmamak
bu blogun ana amaçları olarak yer alıyor.
Neden “Aç Kuzu”?
Dürüst cevap: Tüm iyi isimler alınmıştı. 🙂
Alternatif cevap: Bu kuzu daha iyi yaşamaya aç, bunun için fikirlere aç, paylaşmaya aç. Bu açlığı doyurmak için bir adım da işte bu blogdur.
Tabii “Aç ayı”, “Aç tavuk” gibi alternatifler aklıma gelmedi değil, ama onların kendilerine ait amaçları farklı olduğu için “kuzu”da karar kıldım.
“Aç Kuzu”da neler yer alacak?
Benim penceremden hayata dair herşey diyebiliriz. Zaten siz de benim penceremin manzarası sizinki ile kesiştiği için burada olacaksınız. Sonra hayatımın başka bir penceresinin manzarasını paylaştığımda belki size de yeni bir pencere açılmış olacak. Dolayısıyla, evet hayata dair herşey burada yer alacak.
Başlıca seyahat, yemekler, çeşitli alanlarda pratik yaklaşımlar, bilim ve teknoloji, müzik, güncel mevzular, beğendiklerim, beğenmediklerim, kuzular, büyükada, İstanbul, İzmir, Ankara, Anadolu, Türkiye, dünya… Özetle herşey diyelim de sınırlamayalım kendimizi. Bakalım o herşeyin hangi kısımlarında kesişiyor, hangilerinde ayrılıyoruz.
Ben kimim?
Tıp ve mühendislik eğitimi almış (04.04.2014 ekleme: can sıkıntısından değil, alaylı olmak yerine mektepli olmak için bunların üzerine bir de MBA yaptım), global kurumsal bir şirkette çalışan, işi dolayısıyla bolca seyahat eden, pisboğazlığı dolayısıyla gurmeleşen bir insan evladıyım.
İstanbul’da kalıyor, Türkiye ve dünyanın çeşitli ülkelerinde yaşıyorum.
Blogumun ilk açılış yazısında benden kendimi tamamen ifşa etmemi beklemeyin. Zaten beni gelecekteki yazılarımda anlattıklarımla tanıyor, tanımlıyor olacaksınız.
(04.04.2014 ekleme: burada yazdığım kadar megaloman değilim, vallahi değilim :))
Şimdilik bu kadar narsistlik yeter. Bu blog benimle ilgili değil, keyifle geçirilecek daha iyi bir hayat ve o hayata dair herşey ile ilgili.
Siftah benden bereketi sizlerden diyor ve ilk yazımı burada sonlandırıyorum. Siz de “merhaba” demek isterseniz yorum ekleyebilirsiniz.
Umarım bu yazı yıllar sonra dönüp baktığımda çok geniş bir arşive açılan ilk kapı görevini başarı ile tamamlamış olur.
yok
neden açılmiy